Vatandaş DSİ’ye başvurmuş, bu kanal su sızdırıyor diye.

DSİ. Duymazlıktan gelmiş, Sulama Birliği ilgilenmemiş bile.

HES sorumluları da kanal ile ilgilenmemiş.

Netice de olan olmuş.

HES’e su taşıyan vce Kaptajın üstünden geçen su kanalı patlamış, akan sular Kaptaj’ı basmış. Bereket MASKİ görevlileri şehir şebekesine giden vanaları kapatarak büyük bir felaketi önlemeyi başarmışlar.

Malatya’nın susuz kalmasına engel olmuşlar.

Bir felaketi önlemişler.

Düşünün sel suları Kaptaj’dan şebekeye karışsa içme suyu ne hale gelirdi?

Temizlenmesi aylar sürerdi.

Bölge halkı ve yetkili kurumlar kanalın patlamasında DSİ ve Sulama Birliğinin ihmali olduğunu, uyarılarına cevap dahi verilmediğini iddia ediyorlar.

Haklılarda HES’e giden sulama kanalının kontrol edilmediği çok açık. Su sızdırmasına dahi önlem alınmamış. Bir ihmal söz konusu.

Patlayan kanaldaki beton bolaklardan oluşan sulama kanalının yapılışı da oldukça enteresan. Kanal toprak zemin eşilerek yere gömülmemiş. Sanki düzlenen bir yola beton bloklar döşenerek ve birbirleriyle de demir bağlantıları güçlü bir şekilde yapılmadan yan yana dizildiği görülüyor.

Oldum olası beton kanalların tehlikesini hep anlatırız. Suyun geçtiği kanallarda betonun ömrü fazla olmaz, akan su betonu hep aşındırırı ve inceltir, sonra da sızdırır. Sızma giderek büyür ve sonuçta taşarak akar gider.

HES’e giden sulama kanalının beton bloklarının yıkılış tehlikeyi zaten gösteriyor.

Beton kanalı toprağı eşerek zemine yerleştirmeyi bile gerek görmeden toprağın üstüne yan yana dilen beton bloklarla bir kanal yapmışlar. Kanalın sağ ve sol yanları da boş, toprakla da dahi beslenmemiş.

Kanal zaten ben bir gün patlayacağım diyor.

Bu tür kanallar önceden yere gömülür zemin seviyesinde olurdu. Taşlarla yapılıdrdı, taş kanallar suyun akışına daha fazla dayanırdı. Kanalboyundaki taş kanalda iş makineleriyle sökülerek yerine beton kanal yapılmıştı. Yapmayın desek de biz ne kanallar yaptık diyenler bu gün kanalın bile yanından geçmez oldular.

Rahmetli Turgut Özal bir Mühendis iken çalıştığı Çat Barajı projesini Başbakan olarak hayata geçirdiği dönemde Abdulharap Çayının suyunu, 10 kilometrelik isale tüneli açarak Kaptajın yanı başına kadar getirmeyi başardı.

Ama gelen suyun yanı başına kurulan HES’e yapılan sulama kanalı tam bir tehlike işaretidir. Ağaşıda Malatya’nın içme suyunu sağlayan Kaptaj tesisleri bulunurken yukarısında, tam tepesinde yer üstüne yapılan beton bloklu kanalın varlığı asla kabul edilemez. HES’e giden suyun tehlike oluşturmayacak kapalı sistem borularla ya da toprak zemine yerleştirilecek bir kanalla götürülmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

Kaptajın güvenliği her açıdan sağlanmalıdır.

Ucuz atlatılan bu tehlikeden tüm kurumlar dersler çıkarmalı ve gereken tedbirleri almalıdırlar.

Malatya böyle felaketler yaşamasın.